Kars Tarihi ve Karsın Kurtuluşu

KARS

  • Türkçe: Kars
  • Ermenice: Կարս  
  • Azerice: Qars
  • Kürtçe: Qers
  • Rusça: Карс 

KARS
MÖ 5000-4000 yıllarında Huriler, MÖ 9. yüzyılda Urartular, MÖ 665 yılında İskitler, MÖ 145 yılından itibaren Partlar bölgede egemen olmuş ve Karsaklı Beyliği'ni kurmuşlardır. Karsaklar, MÖ 2. yüzyıldan MS 5. yüzyıl ortalarına kadar Kars'ta hüküm sürmüştür.

430 yılında Sasani hakimiyetine geçen bölge, uzun süre Sasani, Bizans ve Araplar arasında çekişmelere sahne olmuştur. 1064'te Selçuklular, 1200'de Gürcüler, 1239'da Moğollar, 1406'da Karakoyunlular, 1467'de de Akkoyunlular bölgede egemen olmuştur. 1535 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarına katılmıştır.

1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Kars'ın Rus ordularına karşı kahramanca savunulması sonucu kazanılan 1855 Kars Zaferi, şehre "Kars Zafer Madalyası" verilmesine neden olmuştur. Bu madalya, Anadolu'da bir şehre verilen ilk gazilik madalyasıdır.

18 Kasım 1877'den 25 Nisan 1918'e kadar 40 yıl Rus işgali altında kalan Kars, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla tekrar Türk topraklarına katılmıştır. Milli Mücadele döneminde, Karslılar önce Milli Şura sonra Cenub-ı Garb-i Kafkas hükümetlerini kurmuşlardır. Kurtuşul Savaşı sırasında 15’inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, 30 Ekim 1920’de Kars’ı kurtarır ve Kars Kalesine Türk Bayrağı çekilir. 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması ile Kars Türkiye’ye iade edilmiştir.

Kars Zafer Madalyası

Kars Zafer Madalyası, 1855'te kazanılan zaferin anısına yaptırılmış ve Kars'a verilen ilk gazilik madalyasıdır. Madalyanın bir yüzünde Kars Kalesi, diğer yüzünde ise Sultan Abdulmecid Tuğrası bulunmaktadır

Kars Adının Kökeni

Kars adının kökeni konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. En yaygın görüş, adın "Karsak" boyundan geldiği yönündedir. Karsak, Türkçede "bozkır tilkisi" anlamına gelir. Bu hayvanı totem olarak benimseyen Kıpçakların bir boyu olan Karsaklar, bölgede yaşamış ve adlarını şehre vermişlerdir. 

Kâşgarlı Mahmud eserlerinde Kars kelimesi için: “deve veya koyun yününden yapılan elbise ve Karsak derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi” olarak söz eder. Bir kaynağa göre Kars adı, MÖ 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağlarının kuzeyinden gelen Ön Bulgarların Velentur boyunun Karsak Oymağı'ndan gelmektedir.  Bununla beraber, "Kars" adının Karsak oymağından geldiği önermesi akademik literatürde genel kabul görmemiş, tarihî gerçeklerle bağdaştırılamayacağı yönünde eleştiri almıştır.

Bölgenin 9. yüzyıldaki (yaklaşık MS 888) adı literatürde Vanand'dır. Vanand, muhtemelen bölgenin coğrafi özelliklerine veya tarihsel bir olaya atıfta bulunan Ermenice kökenli bir isimdir. MS 928'den 961 yılına kadar Kars bölgenin başkentliğini yapmıştır ve eldeki bulgular şehrin o zamanki adının Ermenice: Ղարս "Ghars" veya Կարս "Kars" olduğunu göstermektedir.

Aynı zamanda Kars şehrinin adını Gürcücede kapı kenti anlamına gelen Kariskalaki kelimesinden aldığı da söylenmektedir. Bu farklı görüşler, Kars adının kökeninin kesin olarak belirlenmesinin zor olduğunu göstermektedir.

30 Ekim Dünya Karslılar Günü

2024 yılında, gazeteci yazar Mehmet Ali Arslan’ın öneri ve girişimleriyle bir araya gelen Karslılar, her yıl aynı günde kutlanmak üzere “Dünya Karslılar Günü”nü ilan ettiler. Bu özel gün, Kars’ın tarihi ve kültürel mirasının dünya genelinde tanıtılmasına katkı sağlamaktadır.

Kars, Doğu ile Batı arasında köprü görevi gören stratejik bir konumda yer alması nedeniyle, tarih boyunca birçok medeniyetin ilgi odağı olmuştur. 




Daha yeni Daha eski

İletişim Formu