Yanlışa yanlış çare midir?

Yanlışa yanlış çare midir?
Kürt sorununda Öcalan'ın muhatap olduğunu ve 'Dünya barışıyor, biz niye barışmayalım' diyerek DEM'lilere el uzatıp, 'gelsin meclise, konuşsun' diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi bile şaşırtan son gelişmelere baktığımızda ülkede yaşanan gelişmelere yetişemediğimiz  günümüzde Esenyurt'tan sonra Mardin, Batman ve Halfeti'de yaşananlara baktığımızda adeta gözü kararmış olan bir anlayışın ülkeyi nereye götürdüğünü de bir türlü kestiremiyoruz.



Benim de altına imza attığım ‘Dağda değil, Ovada siyaset yapın’ anlayışını terk edip, ovadakilere yönelik yapılan operasyonla yıllardır süren ve son tutuklamalar, kayyum atamaları ile iyiden iyiye kanayan sorunu çözeceğini ileri süren anlayışın, ‘İstersem onları da tutuklarım’ dedikten sonra 7 milyondan çok oy almış bir partinin liderlerini ve milletvekillerini içeri atmakla yapılan yanlışların en sonuncusunu yapmış olarak tarihteki yerini almış oldu. 
‘Bu ülkede yalnız biz varız, biz tek başımıza yönetiriz deyip, bu yönde attıkları adımlarının, etrafı ateşle sarılmış ülkeyi iyiden iyiye zora sokacağını da sanırım hesaba katmışlardır..
Çünkü hiç bir şey olmasa bile toplumlar arasındaki açtırılmak istenen makası daha da açacağını düşünemeyenlerin bu tutuklamalara göz yummuş ve zaten bıçak sırtında olan ülkedeki iç barışı iyiden iyiye uzaklaştırmıştır.
Bilemiyor, anlayamıyorum ve 90 lı yıllara yeniden dönen siyasi anlayışın bu ülkeye ne kattığına bakıldığında hiç bir şey katmadığını bu süreci yaşayan,  iyi bilenlerden biri olarak yanlışı, yanlışla çözmek çare değil derim..
Fakir YILMAZ




İmparator Gazetesi Çok okunan Bir Gazete
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu