Gazeteciler bir araya gelebilir mi?
Esenyurt'tan sonra Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyum atanmasıyla ve yeni kayyumların geleceği iddialarının bir kez daha gerip, darbe vurduğu siyasi ve ekonomik piyasanın adeta durduğu bir süreçte gerek kayyum gelişmelerini, gerekse güncel akışı takip etmekle mükellef olan biz gazetecilerin hiç durmayıp, başta haber verdikleri ülke ve dünyanın derdi olmak üzere, yaşanan onca yoğunlukta kendi dertlerini unuttukları da diğer bir gerçektir…
Ve her sıkıştığında “Nerede gazeteci, hani medya?” diye bağıran ama şurada yanıbaşlarında bulunan bir gazete bayisine gidip, günlük bir gazete almayıp, reklam vermeyi aklına getirmeyenlerin samimiyetsizliklerini, bilerek unutkanlığını da buna eklersek, biz gazetecilerin de içinde olduğu toplumun derdi bir hayli büyür…
Evet, '”Bu gazeteciler nasıl geçinir, onların sorunlarını kim yazacak, söyleyecek?” denmediği bir zamanda yaşanan siyasi gelişmelerle her gün biraz daha artarak devam eden, var olan sorunları aşmak için, gerek ferdi, gerekse toplu hareket etme mücadelesi vermekte olan biz gazeteciler yaşadıkları sorunları konuşmak ve her geçen gün biraz daha kelleşen başlarına derman olmak için bir kez daha bir aradaydık..
Toplum için “Hak, hukuk” deyip, kendi hakkını, hukukunu hep arka plana bırakan biz gazetecilerin nasıl olur bir araya gelebileceğini ve birlikte nasıl bir işbirliği yapabiliri hedefleyen STK'lar arasında bulunan gazeteci dernekleri, cemiyetleri, federasyon ve konfederasyonların başını çeken kurumlardan beşinin başkanının bir araya geldiği son toplantımızda bir araya geldiğim arkadaşların hepsinin derdinin, var olan sorunların aşılmasında önceliğin olmazsa olmaz olan birlikteliğin şart olduğunu söylemeleriydi…
Evet, birlik adına DEM'e uzatılan el sonrası kayyum atamaları ile yeniden darmadağın olan siyasi arenayı takip edip, yok imkanlarla kamuoyunu bilgilendiren biz gazeteciler nasıl olup bir araya gelebiliri, iş birliği yapabiliri bir kez daha konuştuğumuz meslektaşlarımızla aldığımız karar var olan birlikteliği daha da güçlendirmek oldu.
İGD Başkanı, meslektaşım Hasan Hınıslı'nın ricası üzerine gazeteci arkadaşım Erkan Sarıkaya'nın daveti üzerine İstanbul Ataşehir'de bir kez daha bir araya geldiğimiz İstanbul Gazeteciler Derneği Baskanı Hasan Hınıslı ile İGD Başkan Yardımcısı, meslektaşım Münevver Metin, kuruluşunda katkım ve emeğim olan Bağımsız Gazeteciler Derneğinin Başkanı Ufuk Bulut, 100. Yıl Gazeteciler Derneği Başkanı Yavuz Yılmaz ve Gazeteciler Sosyal Sorumluluk Projeleri Derneği Başkan Yaşar Kaba ile bir araya gelip, bu birlikteliği nasıl büyüteceğimizi uzun uzun konustuğumuz toplantıda sorulan ana soru olan “Gazeteciler Bir Araya Gelebilir mi?” adeta bir cevabtı…
Çünkü benim Kafkaslara sınır, Gürcistan ve Ermenistan'a komşu olan bir kentte başkanlığını yaptığım Ardahan Gazeteciler Cemiyeti olarak, Esenyurt, Mardin, Bayburt ve Halfeti'deki gibi “Her an onun Belediye Başkanının yerine de kayyum atanabilir!” denen koskoca İstanbul'da bir araya gelebiliyorsam, 39 ilçeli İstanbul'da, 81 kenti olan ülkedeki gazeteciler neden bir araya gelmesin ki?!…
Yeter ki; O çok arzulanan birliktelik için istenen tek harcın uzatılan ellerin yumruklu değil, tüm toplumun onayladığı yumuşaklıkla ve yürekten gelen tüm samimiyetle olacağı unutulmasın…
Fakir YILMAZ
