Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi İlkay Şimşek, anayasa değişikliğinin kişisel değil, milletin çıkarlarını gözeterek yapılması gerektiğini vurguladı ve gerçek gündemin geçim sıkıntısı olduğuna dikkat çekti.
DEĞİŞİKLİK İÇİN GÜVEN ORTAMI ŞART
İlkay Şimşek anayasa değişikliği ile ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: "Ülkede yeni ve sivil anayasa değişikliği gündemi meşgul etmenin ötesinde samimiyetle isteniyorsa, TBMM Başkanlığınca tüm siyasi partilerin görüşlerini öğrenmek adına ziyaretler yapılması ve gerekirse bu ziyaretlerin tekrarlanması gerekir. Bilindiği gibi daha önce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa görüşmeleri kapsamında CHP, DEM Parti, Saadet Partisi ve İYİ Parti’ye ziyaretler gerçekleştirmişti. Bu ziyaretlerde bazı parti liderleri anayasa değişikliğinden yana olmadıklarını vurgulamış, bazıları da AK Parti'nin anayasayı kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalıştığına inandıklarını ifade etmişler, ancak halkın çıkarına olan, aldatıcı olmayan sivil bir anayasa yapılması isteğini de ortaya koymuşlardı. Bilinmelidir ki anayasa meselesi milletle iktidar arasındaki bir sözleşmedir ve anayasa tek partinin değil, tüm partilerin, sendikaların, örgütlerin, tüm vatandaşların meselesidir. Yeni anayasanın herkesin fikrinin alınıp millet tarafından kabul edilmesi gereklidir. Bazıları anayasanın herkes için değil sadece bir parti için olduğunu düşünüyorsa büyük bir yanılgı içindedir, çünkü anayasa herkes içindir. Milletin buna inanması ve güvenmesi gerekir, ortak mutabakat gereklidir."
GERÇEK GÜNDEM GEÇİM SIKINTISI
Türkiye'de gerçek gündemin geçim sıkıntısı olduğunu ve bu gündemden asla uzaklaşılmaması gerektiğini belirten İlkay Şimşek şu uyarıda bulundu: "Anayasanın değişmesi için yeni anayasada devletin niteliği, üniterliği korunmalı, Meclis güçlendirilmeli, başkanlık sistemi üzerindeki anayasal denetim artmalı, yargı güçlendirilmeli. Peki, milletin arzu ettiği böyle bir anayasayı iktidar ve ortakları kabul eder mi? Benimser mi? İşlerine gelir mi? Bütün bunlar iktidarın bugün savunduğu yaklaşımlarla hiç bir şekilde örtüşmüyor. Buradan da anlaşılıyor ki iktidar tartışma konularını ağır bir yük haline gelen ekonomiden, yoksulluktan uzaklaştırmak istiyor, anayasa değişikliği tartışmaları da bunun için biçilmiş kaftan, ama bu tartışmalar mutfağında yangın çıkan vatandaşın, ürettiğini satamayan ihracatçının, krediye ulaşamayan sanayicinin, belediye lokantaları önünde kuyruk oluşturan emeklilerin, süt ineğini mezbahaya yollayan tarım üreticisinin, işsiz gençlerin derdine derman olmuyor. Millet gerçek gündemini biliyor ve hesap soracağı günü bekliyor."