MUAMMER YAŞAR YAZDI

 Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

Bu söz aslında, bir toplumda hukuk ve adaletin seviyesini göstermesi bakımından önemli bir kriterdir.

Birkaç cümleyle açıklamak gerekirse, önce bu sözü söyleyene bakmak gerekir.

Bu sözü söyleyen kişi, gerçekte kim olduğu bilinmeyen bir zavallıdır. 

Menfaat ve bencillikten başka bir özelliği yoktur. 

Bu sözü ne zaman ve kime karşı söyler? 

Ya kanuna uymayan istek ve beklentilerini yerine getirmeyen, işine saygılı görevliye karşı ya da yaptığı bir yanlışlıkta “hop, bir dakka!” diyen mangal yürekli birisiyle karşılaştığında.

Şu bir gerçektir ki dürüst insan, hiçbir zaman “benim kim olduğumu biliyor musun” demez.

Çünkü dürüst insan meşru olmayan hiçbir talepte bulunmaz. Haklı olduğu zaman da gerekirse hukuk yolunu da kullanır hakkından vazgeçmez. Haksız olduğu zaman kabul eder, özür diler. 

Eğer hem haklı hem güçsüz ise gözlerinden tomurcuklar süzülür, yutkunur ama yine de bu iğrenç söze tenezzül etmez.

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyen hem haksızdır hem güçsüzdür hem ukaladır.

Ama... 

Bir toplum süngerin gözenekleri gibi birbirine bağlıdır. 

Haksızların çoğaldığı, güçlülerin hukukunun egemen olmaya başladığı bir toplumda bu sözü söyleyenlerin sayısı da çoğalır. 

Çünkü bu söz “benim arkamda o birileri var” mesajı vermektir. 

Karşısındakini bu meçhul güç ile tehdit etmektir.

Öte yandan bu tehditkâr sözler ne zaman işe yarar?

Toplumda güçlü olanların her haksızlık ve hukuksuzluğu yapabildiği ve buna engel olmak isteyenleri bir şekilde bertaraf etmeyi başarmaya başladığı ve bu kanaatin toplum zihninde oluşmaya başladığı zaman...

O halde bu söz, bir bakıma toplumun aynasıdır.

Toplumdaki hak hukuk ve adaletin seviyesini gösterir. 

Eğer bir toplumda bu sözü söyleyenler azalmaya başladıysa biliniz ki hak hukuk ve adalet çoğalmaya başlamıştır.

Yazar Gazeteci: Muammer YAŞAR

Yazılar